7 Mart 2009 Cumartesi

Türkiye aile içi şiddette birinci

Türkiye’de yapılan bir araştırmaya göre, aile içinde fiziksel şiddetin boyutları
oldukça büyük. Araştırmalara göre, Türk kadınlarının yüzde 57’si fiziksel, yüzde 47’si cinsel şiddete maruz kalıyor, yüzde 8’i ise tecavüze uğruyor.

Worldwatch Institute tarafından 2002 yılında 50 ülkeden kadınlar üzerinde yapılan araştırmaya göre en fazla şiddete uğrayanlar yüzde 58’le Türk kadınları. Türkiye’yi yüzde 47’yle Bangladeş, yüzde 45’le Etyopya, yüzde 40’la Hindistan, yüzde 34’le Mısır izliyor.

Ege Üniversitesi’nde “Türkiye’de Üreme Sağlığı Programı ve Cinsiyete Dayalı Şiddet ve Şiddetin Üreme Sağlığına İlişkin Araştırma” kapsamında hizmet içi eğitim programı başladı.

Farklı meslek gruplarından uzmanların eğitim gördüğü programda ilginç veriler de sunuldu.

Türkiye’de 12 ilde 4 bin aileyle yapılan bir başka araştırmada ise bu rakamlar doğrulanıyor. Araştırmaya göre, Türkiye’deki ailelerin yüzde 34’ünde aile içi şiddet yaşanıyor.

Hizmet içi eğitim danışmanı, Marmara Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Eğitim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Polat Türkiye’deki aile içi şiddet durumunu şöyle açıkladı;

“Kadınların, özellikle cinsel şiddete maruz kalanların yaşadıklarını söylemeye çekindiklerini, korktuklarından dolayı bu konuda konuşmak istemediğini biliyoruz, buna rağmen yüzde 70’lere yüzde 80’lere varan bir fiziksel şiddetten bahsetmek mümkün, bununla birlikte yüzde 25 oranında cinsel şiddet yaşanıyor. yani her 4 kadından biri cinsel şiddete maruz kalıyor. Bunlar son derece büyük oranlar. Aynı zamanda durumun vahimliğini ortaya koyan ayrıca Worldwatch Institute diye uluslararası bir örgütün çalışması var. Bu çalışmada yapılan araştırma Türkiye’de kadının gördüğü aile içi şiddetin yüzde 58’lere vardığını görüyoruz. Üstelik Türkiye bu konuda dünyada bir numara.

”EĞİTİMLİ KADINLAR DA ŞİDDETE MARUZ KALIYOR

Özellikle çocuklara ve kadınlara yönelik şiddetle ilgili çalışmaları bulunan Oğuz Polat, sanıldığı gibi yalnızca düşük sosyo ekonomik sınıflardan kadınların değil, ekonomik özgürlüğünü kazanmış kadınların da şiddet gördüğünü belirtti.
Oğuz Polat; “Erkek egemen bir toplumdan geçişi yada demokratik yaşamı sürdürebilme gibi bir geleneğimizin olmaması gibi sebeplerden dolayı şiddetin yoğun olması eğitimin yüksek olmasına rağmen sürüyor. Yani eğitimi yüksek bir kadın da yine eğitimi yüksek kocasından dayak yiyebiliyor, şiddet görebiliyor” diye konuştu.

Ege Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Yemişçigil, pek çok kadının kendilerine “ben şiddet görüyorum” diyerek başvurmadığını, hizmet içi eğitim programının bu anlamda şiddet gören kadınları fark etmek ve yardımcı olabilmek adına da çok önemli bir adım olduğunu dile getirdi.

Yemişçigil; “Bir doktor ya da avukat şiddeti tek başına engelleyemez, şiddet gören kadının sorunlarını çözemez. Şiddet gören kadınla ilk kez görüşen hemşire, doktor, sağlık personeli yada şikayetçi bulunabileceği yerler, sığınabileceği sosyal hizmetler gibi pek çok aşaması var bu işin. Biz bu sebeple pek çok meslek grubundan insanlarla çalışıyoruz” diye konuştu.

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yapılan hizmet içi eğitim programı İzmir’den sonra Aydın, Ankara ve Elazığ’da devam edecek.

4 yorum:

havvanur dedi ki...

insan aciz ise şiddete başvurur şiddet bilmedigim bişi inş ögrenmem ama egitim egitim yine egitimm

Mavi Bahçe dedi ki...

haklısın havanurcum

gül dedi ki...

şiddetin her türlüsünü kınıyorum acizlik adilik bnce

Mavi Bahçe dedi ki...

Doğru söze ne denirki