21 Ağustos 2009 Cuma

Hamilelikte Obezite



Obezite ya da şişmanlık; besinlerle alınan enerji miktarının, metabolizma ve fiziksel aktivite ile tüketilen enerji miktarını aştığı durumda ortaya çıkar. Sağlığı tehlikeye sokacak kadar vücutta yağ birikmesi sonucu ortaya çıkan bu hastalığın hamilelik üzerindeki etkisi de oldukça büyüktür.

Obezite, insan vücudundaki solunum ve sindirim sistemi, kalp ve damar sistemi, hormonal sistem gibi sistemleri etkileyen ve birçok önemli rahatsızlığa zemin hazırlayan bir hastalıktır. Yüksek tansiyon ve kolesterol, kalp hastalıkları, şeker hastalığı, bazı kanserler ve eklem hastalıkları obezite ile doğrudan ilişkilidir. Hamilelik öncesinde obezite problemi olan anne adaylarının hamilelikleri sırasında problem yaşama olasılıkları oldukça fazladır. Buna bağlı olarak da bebekte anomaliler dahil olmak üzere çeşitli sorunların ortaya çıkma olasılığı da yüksektir.


Vücut ağırlığı ideal ağılıktan %20 ya da daha fazla artmış ise bu durum obesite olarak adlandırılmakta ve bu kilo artışı kadınlarda hormonları da olumsuz etkilemektedir. Vücut ağırlığı son derece karmaşık bir hormonal zincire bağlıdır ve hormonların özellikle hamilelik döneminde farklı çalışması anne ve bebek için sakıncalıdır.


Obeziteye neden olan faktörler arasında yaş önemli bir etkendir. Yaşın ilerlemesi ile birlikte vücudun metabolizması da gittikçe yavaşlar. Yaşlandıkça kişi aynı miktarda yemek yemekten kaçınmalıdır. Ayrıca, kadınların metabolizma hızı erkeklerden düşük olduğundan daha kolay kilo alırlar. Obezite de genetik faktörler de önemlidir. Aile hikayesinde obezite olan kadınların da eğilimleri oldukça yüksektir. Kişinin yaşam tarzı, psikolojisi, fiziksel aktivitesi de obezite de etkilidir. Daha çok hareket eden, düzenli yürüyüşler yapan, dengeli beslenen ve stress yaşamadan daha rahat hamilelik geçiren anne adaylarında obezite riskinden bahsetmek mümkün değildir.


Kilolu anne adaylarında hamileliğe bağlı şeker hastalığının görülme olasılığı oldukça yüksektir. Ayrıca aşırı kilo nedeniyle yumurtlama problemleri de olabileceğinden, hamile kalmakta da güçlükler yaşanabilmektedir. Obezite kadınlarda yüksek tansiyona ve buna bağlı olarak da tehlikeli komplikasyonlara da neden olabilmektedir.


Preeklempsi ve eklempsi görülme olasılığı da oldukça yüksektir. Bu da bebekte gelişme geriliğine sebebiyet verebilir. Annede ise kalp, böbrek ve karaciğer problemleri görülür. Erken doğum riski de söz konusu olabilmektedir.Ayrıca obez anne adaylarının doğum esnasında problem yaşamaları zayıf annelere göre çok daha fazladır. Bebeğin iri olma olasılığı vardır ve doğumda bir çok ciddi problemlerle karşılaşmak kaçınılmazdır. Normal doğum yerine sezeryan gerekliliği artar ama bu operasyon sonrası da enfeksiyon gibi diğer komplikasyonlara da yakalanma riski ile karşı karşıya kalınabilir.


Obez anneden dünyaya gelen bebeklerde, doğum sonrası kontrollerinde apgar skorları düşük çıkabilmektedir. Bebeğin de yağ dokusu fazladır ve iri doğma riski büyük olduğundan doğum travması ya da bebeği kaybetme riskiyle karşı karşıya kalınabilmektedir. Bebeğin obezite bir anneden doğması, doğumsal kusurların görülme olasılığını da artırmaktadır. Nöral tüp defekti riski, kalp rahatsızlıkları ve erkek bebeklerde inmemiş testis görülme riski de artmaktadır.


Obezite genel bir sağlık sorunu olarak görülse de hamilelik açısından oldukça risk taşımaktadır. Dolayısıyla obezite olan ya da olma riski taşıyan kişiler anneliği düşünmeden önce bu fazla kilolardan kurtulmalıdırlar. Hamilelik süresince de doktor kontrolünde diyet uygulayarak bu dönemi kontrollü geçirmelidir.


Obezite riskini azaltmak için;



  1. Yenmemesi gereken ve yüksek enerjili besinler satın alınmamalı.

  2. Aşerme konusunda kilo aldırıcı yemekler için 2-3 lokma yeterli olmalı.

  3. Bebeğe daha faydalı olan sebze ve meyve ağırlıklı beslenmeli.

  4. Yiyecek alışverişi tok karnına yapılmalı.

  5. Boş zamanlarda yiyecek alıştırmak yerine egzersiz yapılmalı.

  6. Cips gibi abur cubur yerine süt ya da yoğurt gibi besinler tercih edilmeli.

  7. Öğün atlamadan sık aralıklarla azar azar yemek yenilmeli.

  8. Göz önünde yiyecek bulundurulmamalı.

  9. Tabağa yenecek kadar yemek alınmalı, Yemekler mümkün olduğunca yavaş ve iyi çiğneyerek yenmeli.

  10. Yemek yerken televizyon izlenmemeli.

  11. Akşam yemeği saati geç olmamalı.

  12. Yemeklerdeki yağ miktarı azaltılmalı ve etli yemeklere yağ konulmamalı.

  13. Kızartma yemekleri yerine haşlama yemekler tercih edilmeli.

  14. Bol su içilmeli.

Hiç yorum yok: